“`html
Soruşturma kapsamında, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karar verilirken, diğer şüpheliler Ahmet Hamdi Çiçek ile Ahmet Talha Bilgin’in yurt dışına çıkış ve imza atma şartıyla adli kontrol altına alınarak serbest bırakıldıkları öğrenildi.
Hakimlik kararında, şüpheli İmamoğlu’nun “hukuka aykırı kişisel veri kaydetmek”, “rüşvet almak”, “kamu kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak” ve “örgüt kurarak suç işlemek” suçlarından tutuklanmasının talep edildiği ifade ediliyor.
Kararın detaylarında, MASAK raporları, tanık ifadeleri, HTS analizleri, yapılan ihale ön incelemeleri ve vergi incelemesi raporu ışığında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevine başladığı günden itibaren kendisine yakın kişileri İBB’nin çeşitli birimlerine ve iştiraklerine atadığı belirtiliyor. “Birçok belediye iştirakindeki usulsüz ihaleler, doğrudan temin veya hizmet alımı yöntemleriyle gerçekleştirilen ihalelere fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verilerin hukuka aykırı alınması, rüşvet ve irtikap eylemlerinin örgütlü bir şekilde yapıldığı” tespit edilmiştir.
Örgüt liderinin, grup içindeki tartışmasız ve karşı konulmaz tek yetkili olduğu vurgulanan kararda, lider ve yöneticiler tarafından verilen talimatların, alt kademelerdeki üyeler tarafından yerine getirildiği aktarılmaktadır.
Kararda, örgüt yöneticileri tarafından gizli toplantılar düzenlenerek ihale verilecek şirketlerin ve yan teklifleri verecek diğer şirketlerin belirlendiği, ihale bedelinin ve örgütün kazanç oranının da belirlendiği belirtilmektedir. Tahsildar konumundaki şahsın, örgütün üst düzey yöneticilerinin toplantılarına katılarak veya bu paraları doğrudan yöneticilere teslim ederek hareket ettiği gözlemlenmiştir.
Kararda, “İmamoğlu’nun liderliğinde, yöneticilik görevini sürdüren Murat Ongun’un Medya AŞ ve Kültür AŞ üzerinden pek çok ihale hilesinin yapıldığı, hayali ihaleler ile kamu kurumuna zarar verildiği, sahte faturalar kullanıldığı” ifadeleri yer alıyor.
Ayrıca, yöneticiliğini Fatih Keleş’in yaptığı yapıda, “kasa” olarak nitelendirilen iş adamlarına ihale avantajları sağlandığı; rüşvet veya irtikap sonucu elde edilen gayrimenkullerin bu iş insanlarının üzerine kaydedildiği, benzer şekilde Keleş’in belediyeden alacaklarını tahsil etmeye çalışan iş insanlarından “komisyon” adıyla para aldığı da vurgulanmıştır. Ayrıca, yöneticiliğini Tuncay Yılmaz’ın yürüttüğü yapıda ise iş insanlarından temin edilen kaynağın, İmamoğlu’nun ortağı olduğu şirketlere aktarılması yoluyla kişisel zenginleşmenin sağlandığı ifade edilmiştir.
Kararda, yöneticiliğini Ertan Yıldız’ın yaptığı yapıda ise farklı belediye sınırlarında bulunan bazı iş insanlarının para vermeye zorlandığı, reddedenlere idari yaptırımlar uygulandığı, belediye iştiraklerinden ödeme alan iş insanlarının Ekrem İmamoğlu’nun ortak olduğu inşaat projelerine para transfertleri yaptığı ve İstanbul’da yaşayan bireylerin kişisel verilerinin örgüt faaliyetleriyle hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği ifade edilmiştir.
“Vergi denetimi raporları ve MASAK araştırmaları 2021-2023 yılları arasında pek çok ihale suçlamasında bulundu” denilmektedir. Söz konusu ihale süreçlerinin yalnızca kendi çevresindeki kişilerin faydasına olacak şekilde kurgulandığı, bu kişilerin dikkat çekmemek için yanında bulunan kişiler adına birçok şirket kurarak Medya AŞ ve Kültür AŞ’den yüksek bedelsiz işler aldıkları aktarılmıştır.
Kararda, bazı şirketlerin yalnızca tek iş yapmak için kurulduğu, ardından ticari aktivitelerinin olmadığı; bazı şirketlerin sadece sahte fatura kesimleri amacıyla faaliyet gösterdiği ve tüm bu eylemlerin hiyerarşik bir yapı içinde sürekli olarak kamu zararına dolandırıcılık suçu işlediği aktarılmaktadır.
Kararda, “İş verilen şahısların sözleşmelere aykırı hareketleri nedeniyle uygulanması gereken para cezalarını uygulamayarak kamu zararına sebep olunduğu, muvazaalı sözleşmeler ve hizmet alımları sonucunda, örgüt üyelerinin sahip olduğu şirketlere aktarılan paraların tekrar bu kişilerin çalışanları veya yakınlarına şirket kurdurmak suretiyle aktarılmış, alt şirketler de aralarında sahte fatura kesimleri yoluyla dolaştırılan paraları nakit çekip örgütün tahsildarlarına vermek suretiyle hareket etmiştir” değerlendirmesi bulunmaktadır.
Reklam alanlarını kiralayan özel sektör şirketlerinin belediyeden reklam izni almak üzere başvuru yapmaları gerektiği belirtilirken, Belediye Kentsel Tasarım Müdürlüğü’nün izin verme yetkisine sahip olmasına rağmen, bu şirketlerin Kültür AŞ’ye yönlendirildiği ifade edilmiştir.
Kararda, Kültür AŞ’nin izin verilmesi karşılığında şirketlerden ücret talep ettiği, bu şirketlerin “Kültür AŞ grafik tasarım bedeli” adıyla muvazaalı sözleşmeler imzalayarak aynı konulu fatura kestikleri ve böylece reklam izinlerini gayrimeşru bir şekilde ücretli hale getirdikleri anlatılmaktadır.
Bu yöntemle Kültür AŞ’nin reklam bütçesinin dışında alternatif bir bütçe oluşturularak, nispeten yüksek kamu zararına yol açıldığına dikkat çekilmiştir.
“Suç örgütünün lideri Ekrem İmamoğlu ve yöneticileri tarafından verilen talimatlarla, hiyerarşik bir yapı içerisinde sürekli olarak suç işlendiği ve bu fiillerin örgütü sarmaladığı, MASAK raporları, tanık ve müşteki ifadeleri, HTS kayıtları, kolluk tutanakları ve mevcut dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin üzerine atılı suçlardan haberdar olduğu ve bunları işlediğine dair ciddi bir şüphe bulunduğu, atılı suçun ağır suçlar arasında yer alması dolayısıyla tutuklama sebeplerinin var olduğu, suçların mahiyeti nedeniyle kaçma veya saklanma ihtimali bulunduğu ve bu nedenle adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı düşüncesiyle, tutuklama kararı verilmiştir.”
“`
More Stories
Emekli ikramiyeleri görüşülürken sıralar boş kaldı
Cenk Tosun Fenerbahçe’de Kalacak
Efelik Kültürü Teröristlerle Aynı Kefeye Konulamaz