Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nda açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in eleştirilerine yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan “ABD ile imzaladığınız mutabakatla ileri reaktör teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor. Türkiye‘nin iyiliğini düşünen hiç kimse bunlardan rahatsız olmaz. Ana muhalefetin haksız eleştirilerine maruz kalıyoruz. Ne diyelim uzaktan kumandayla ancak bu kadar siyaset yapılır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; “Enerjinin, münhasıran enerji arz güvenliğinin insanlığın en stratejik meselelerinden birisi haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Artan nüfus ve büyüyen ekonomiye paralel bir şekilde, dünyanın enerji ihtiyacı da yıldan yıla artıyor. Dahası, gelişmekte olan ülkeler, belli bir kalkınma seviyesine hızla ulaşmak amacıyla dünya ortalamasının da üzerinde büyüme için gayret gösteriyor. Enerji talebi ve arz güvenliği noktasında insanlık olarak bizleri sınamalarla dolu bir gelecek bekliyor. Burada şu hususa da dikkatlerinizi çekmek isterim. Enerji, insanlık tarihinde uzun yıllar iş birliğinin değil, yıkıcı bir rekabetin konusu olmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllar, enerji uğruna nice hayatların kaybedildiği, nice ülkelerin sömürüldüğü asırlar olarak zihinlerde derin yaralar açmıştır.
“134 BİN CİVARINDA ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATILDI”
Merhum Raif Karadağ’ın ‘Petrol Fırtınası’ adlı kitabı, bu döneme ışık tutan bir başucu eseridir. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören emperyalist zihniyet, insanlığı etkisini halen hissettiği acılara, yıkımlara ve tartışmalara sürükledi. Zengin yeraltı kaynaklarının üzerinde yaşayan milyonlarca insan derin bir yoksullukla boğuşurken, bu kaynaklardan binlerce kilometre ötede ülkeler büyüdü, zenginleşti, vatandaşlarına müreffeh bir hayat sundu. Bunun yol açtığı refah ve kalkınma makası, aradan geçen onca zamana rağmen henüz kapatılamadı. Enerji talebinin yükselmesi sadece nüfus artışına değil refah artışına da işaret etmektedir. Elektriğin kullanım alanı yaygınlaşmaktadır. Kullanım alanı giderek genişlemektedir. Geçen sene beyaz eşya satışları yüzde 7 oranında artışla 10 milyonu geçmiştir. 134 bin civarında elektrikli otomobil satıldı.
“81 İLİN TAMAMINA DOĞAL GAZI ULAŞTIRDIK”
Belirtilmesi gereken bir diğer husus şudur; Enerji talebinin yükselmesi sadece nüfus artışına ve büyümeye değil, aynı zamanda refah artışına da işaret etmektedir. Refah artışına paralel olarak enerjinin, özellikle elektriğin kullanım alanı yaygınlaşmaktadır. Konforla eşdeğer görülen elektrikli ürünler artık hayatımızın vazgeçilmez unsuru haline gelmiştir ve kullanım alanı giderek genişlemektedir. Mesela geçen sene beyaz eşya satışları ülkemizde bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artışla 10 milyonu geçmiştir. Aynı durum elektrikli otomobiller için de geçerlidir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektrikli ve hibrit araçların sayısı asimetrik bir şekilde yükseliyor. Örneğin bu yılın ocak-eylül döneminde 134 bin civarında elektrikli otomobil satıldı. Elektriksiz bir hayat sadece şehirlerde değil, en ücra köyde, kasabada bile artık mümkün değil.
Doğalgaz kullanımında da benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Bakınız, 2002’de ülkemizde doğalgaz altyapısının olduğu şehirlerimizin sayısı yalnızca 5’ti. Bugün 81 ilimizin tamamına doğalgazı ulaştırdık. 23 yıl önce nüfusumuzun yüzde 33’ü doğalgaza erişebiliyorken bugün bu oranı yüzde 85 seviyesine çıkardık ve bu sayı giderek artmaktadır. Türkiye olarak 2002’den bu yana ciddi bir ekonomik dinamizm içindeyiz. Ekonomimiz 2003-2024 döneminde yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüdü. 2004 yılında da yüzde 3,3 büyüme kaydettik. Kişi başına düşen milli gelirimizi aynı dönemde 3.600 dolardan aldık, 2024 yılında 15.325 dolara çıkardık. 2025’in ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış kişi başı milli gelir 17.000 dolar seviyesine yaklaştı. 238 milyar dolardan devraldığımız milli gelirde 2023 yılında ilk kez 1 trilyon dolarlık ekonomi ligine girdik.
“2025 YILI İÇİN TAHMİNİMİZ 59,5 MİLYAR METREKÜP”
Biliyorsunuz geçen ay orta vadeli programı kamuoyuyla paylaştık. Programla önümüzdeki üç yıl için iddialı hedefler belirledik. 2028 yılında ekonomimizi 1,9 trilyon dolarlık büyüklüğe, kişi başına düşen milli gelirimizi ise 21.000 dolar seviyesine çıkarmayı öngörüyoruz. İhracatımızı 300 milyar dolara, turizm gelirlerimizi 70 milyar doların üzerine taşımayı hedefliyoruz. Nüfusumuzun ise 2030’da 88 milyonu aşmasını, 2050 yılında 94 milyonu bulmasını bekliyoruz. Bunun enerji talebi ve tüketimi açısından ne manaya geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Şu çarpıcı gerçeğin inanıyorum ki hepimiz farkındayız; Biz çevremizdeki ülkeler gibi kendine yeter miktarda petrolü ve doğalgazı olan bir ülke değiliz. Hem gündelik hayatta hem de sanayide kullandığımız fosil yakıtların kahir ekseriyetini yurt dışından temin etmek zorundayız. 2002 yılında 17,4 milyar metreküp olan doğalgaz tüketimimiz 2024 yılında 53,2 milyar metreküpe çıktı. 2025 yılı için tahminimiz 59,5 milyar metreküp. Sadece bu yılın ilk sekiz ayında enerji ithalatı için 26 milyar dolar ödedik. Bu faturayı düşürebilmek için yoğun çaba içindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük doğalgaz keşfini, toplam 785 milyar metreküple beş yıl önce Karadeniz’de gerçekleştirdik.
“SAKARYA’DA EN BÜYÜK GAZ KEŞFİNE İMZA ATTIK”
Nüfusumuzun 2030 yılında 88 milyonu aşmasını bekliyoruz. Bunun enerji talebi için de ne anlama geldiğini biliyoruz. Türkiye olarak 2002’den bu yana ekonomik dinamizm içerisindeyiz. Kişi başına düşen milli gelirimizi 2024’te 15 bin 325 dolara çıkardık. 2025’in ikinci çeyreğinde kişi başı milli gelir 17 bin dolar seviyesine ulaştı. 2028 yılında ekonomimizi 1,9 trilyon dolarlık büyüklüğe, kişi başına düşen milli gelirimizi ise 21 bin dolar seviyesine çıkarmayı öngörüyoruz. Sadece bu yılın ilk 8 ayında enerji ithalatı için 26 milyar dolar ödedik. Bu faturayı düşürebilmek için yoğun çaba içerisindeyiz. Geçen ay orta vadeli programı kamuoyuyla paylaştık.
Sakarya’da en büyük gaz keşfine imza attık. Sakarya gaz sahasından çıkarılan doğal gazı 3 yıldan daha az bir sürede milletin hizmetine verdik. 4 milyon hanenin gazını buradan karşılıyoruz. Karadeniz gazı ve Gabar’daki petrol keşiflerimizde ciddi bir atılım yapsak da önümüzde görünen tablo halen kat etmemiz gereken mesafe var. Diğer tüm alanlarda olduğu gibi enerjide de tam bağımsız Türkiye hedefimize ulaşana kadar durmadan, dinlenmeden koşturacağız. Bir taraftan kendi kaynaklarımızı ortaya çıkarırken diğer taraftan da artan talebe bağlı olarak enerji arz güvenliğimizi garanti etmeye çalışıyoruz. Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi uluslararası piyasalardan doğal gaz almak bakkaldan gazoz almaya benzemez. İhtiyacınızı belirleyeceksiniz, planlamalarınızı yapacaksınız, güvenilir tedarikçiler bulacak ve uzun müzakereler sonrasında ülkeniz için en uygun koşullarda olabilecek en iyi fiyatlarla anlaşmaya varacaksınız. Tedarik noktasında tek bir ülkeye, kaynağa ve tek bir hatta bağlı olmak ciddi riskler barındırmaktadır.
Ülkemizi enerji üstü haline getirecek projeleri hayata aldık. Tedarikçilerimizi çeşitlendirdik. Akkuyu haricinde başka nükleer santral projelerimizde var. Bunlarla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. ABD ile imzaladığınız mutabakatla ileri reaktör teknolojileri gibi yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi öngörülüyor.
“UZAKTAN KUMANDAYLA ANCAK BU KADAR SİYASET YAPILIR”
Türkiye’nin iyiliğini düşünen hiç kimse bunlardan rahatsız olmaz. Ana muhalefetin haksız eleştirilerini maruz kalıyoruz. Tek yapabildiği partisinde her gün bir yenisi patlak veren yolsuzluk, rüşvet ve irtikap saldırılarına ve skandallarına canlı kalkan olabilmek. Ne diyelim uzaktan kumandayla ancak bu kadar siyaset yapılır.
Enerji verimliliği en temiz ve en ucuz enerji kaynağıdır. Hükümet olarak 2002’den beri enerji verimliliğimizi artırmaya dönük projeler yürüttük. Enerji verimliliğini en fazla artıran ülke olduk. Çöpten çıkan gazı dahi elektrik enerjisi haline getirerek kullanıma sunuyoruz. Enerji üreteceğiz diye tabiata zarar veren adımlardan uzak duruyoruz. Son yıllarda yeşil enerjiye yatırım yapan ülkelerin başında geliyoruz. Ödül alan kurumları ve şirketleri canı gönülden tebrik ediyorum.”