Almanya’da ehliyet almak artık bir lüks mü?

Almanya’da Sürücü Belgesi Alma Süreci Zorlaşıyor

Artan fiyatlar, sıkı kurallar ve yüksek başarısızlık oranları, Almanya’da özellikle gençler ve göçmenler için sürücü belgesini erişilmez kılıyor.

Almanya’da sürücü belgesi almak artık sabır kadar ciddi bir bütçe de gerektiriyor. Ülkenin en büyük otomobil organizasyonu ADAC’a göre, ehliyet almanın maliyeti ortalama 2 bin 500 ile 3 bin 500 euro arasında değişiyor. Ancak birçok aday için bu rakam 5 bin euroyu da aşıyor. Öğrenciler ve düşük gelirli kesimler için bu fiyatlar ehliyeti adeta bir lükse dönüştürüyor.

Avrupa Birliği (AB) içinde bir ülkede alınan sürücü belgesi diğer Birlik üyelerinde geçerli olsa da ehliyet alma kuralları ülkelere göre farklılıklar gösteriyor.

Almanya’da sürücü eğitimi oldukça kapsamlı ve yasal olarak da sıkı biçimde denetleniyor: En az 14 teorik ve 12 pratik ders zorunlu.

Komşu ülke Polonya gibi bazı ülkelerde ise sistem daha esnek ve kısa süreli. Bu da maliyetlerin düşmesini sağlıyor. Polonya’da sürücü belgesi almak yalnızca 600 euroya mal olabiliyor.

Uygun fiyatlı ve çağdaş eğitim şart

Almanya’da bu nedenle sürücü eğitiminin yenilenmesi yönündeki çağrılar artıyor.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin ulaştırma politikaları sözcüsü Florian Müller, DW’ye yaptığı açıklamada “Sürücü eğitiminin hem daha uygun fiyatlı hem de günümüz trafik koşullarını yansıtan bir yapıya kavuşması gerekiyor” dedi. Müller’e göre otomobil Almanya’da hâlâ bir numaralı ulaşım aracı ve bu nedenle ehliyete erişim bir lüks değil bir ihtiyaç olmalı.


Almanya’da ehliyet alabilmek için en az 14 teorik ve 12 pratik ders almak zorunlu. Sonrasında ise sınavı geçmek gerekiyor. Fotoğraf: Antje Kunde/dpa/DEKRA/picture alliance

Hindistan’dan Almanya’ya üniversite eğitimi için gelen Varsha Iyer, bu zorlu süreci birebir yaşayanlardan biri. Düsseldorf’a taşınan Iyer’in okula ulaşımı toplu taşıma ile oldukça zor olduğundan ehliyet almak mecburi hale geldi. Fırında çalışarak para biriktiren Iyer, teori sınavını ilk seferde geçmesine rağmen pratik sınavda beş kez başarısız oldu. “Test koşulları çok katıydı. Yüksek standartlara saygım var ama bu gerçek sürüş alışkanlıklarını yansıtmıyordu” diyor. Sonunda ehliyetine 5 bin eurodan fazla harcamak zorunda kalan Iyer, tüm birikimini bu sürece ayırdığını söylüyor.

Dil bariyeri ve farklı trafik kültürü nedeniyle göçmenler için süreç daha da karmaşık hale geliyor. Iyer bu durumu şöyle özetliyor:

“Almanya’da araba kullanmak bir ayrıcalık. Ve çoğu kişinin yeniden sınava girebilmek için sınırsız kaynağı yok.”

Yurt dışından ehliyet almak göründüğü kadar kolay değil

Yüksek maliyetler nedeniyle bazı adaylar komşu ülkelerde, özellikle Polonya’da, ehliyet almayı düşünse de bu da yasal ve pratik engellerle dolu.

ADAC sözcüsü Katharina Lucà, bu konuda uyarıyor:

“Bir ülkeden ehliyet alabilmek için orada en az 185 gün yaşamanız gerekiyor. Ayrıca yol, konaklama gibi ek masraflar da süreci karmaşıklaştırıyor.”

Luca’ya göre çözüm, başka ülkelerde alternatif aramak yerine Almanya’daki sistemi daha erişilebilir hale getirmek.

TÜV (Teknik Muayene Derneği) verilerine göre teorik sınavda başarısızlık oranı yüzde 50’ye ulaşarak rekor kırmış durumda. Pratik sınavda ise her üç kişiden biri başarısız oluyor. Bu durum hem süreci uzatıyor hem de maliyeti artırıyor.

Bazı eyalet yöneticileri teori eğitimin sadeleştirilmesini önerse de uzmanlara göre yüksek maliyetin ana nedeni bu değil.

Kuzey Ren-Vestfalya Sürücü Eğitmenleri Derneği Başkanı Kurt Bartels, “Teorik sınav sadece 25 euro. Asıl masraf, öğrencilerin ihtiyaç duyduğu fazladan pratik dersler” diyor. Ayrıca günümüzde gençlerin trafik farkındalığı düşük. “Gençler artık yola değil, telefona bakıyor,” diyen Bartels, bu nedenle daha fazla ders gerektiğini belirtiyor.

Trafikteki karmaşıklığın artması, e-scooterlar ve ileri sürüş destek sistemleri gibi, eğitimin kapsamını da genişletiyor. Tüm bunlar, sürücü kurslarının araç maliyetleri, kiraları ve eğitmen eksikliğiyle birleşince fiyatları yükseltiyor.

Simülatörlerle çözüm mümkün mü?

Sürücü simülatörleri, özellikle temel tekniklerin öğretilmesinde bir çözüm olabilir. Vites değiştirme ya da kör nokta kontrolü gibi beceriler sanal ortamda çalışılabilir.

Florian Müller’e göre, simülatörler eğitmen açığını bir nebze hafifletebilir. Müller, “Bazı görevleri makinelere devretmeyi düşünmeliyiz” diyor.


Bazı ülkelerde araç kullanmayı öğrenmek için simülatör kullanılıyor.Fotoğraf: Vivek Sharma/DW

Fransa gibi bazı ülkelerde simülatörler eğitim sürecinin resmi parçası. Ancak Almanya’da henüz yasal tanınırlığı bulunmuyor. Bartels ise temkinli:

“Simülatörler mutlaka eğitmen denetiminde olmalı. Ve hiçbir simülasyon gerçek sürüşün yerini tutamaz – özellikle gece sürüşü ya da otobanda.”

Pahalı ama güvenli

Almanya Federal Meclisi, bir süre önce ehliyet fiyatlarını düşürmeyi amaçlayan bir öneriyi reddetti. Ancak kamuoyu baskısı artıyor. Sürücü kursu ve sınav ücretleri 2020’den bu yana yüzde 38 oranında arttı. Bu oran enflasyonun çok üzerinde.

Avusturya gibi ülkelerde, sürücü adayları bir yetişkin gözetiminde özel pratik yapabiliyor. Bu, profesyonel ders ihtiyacını azaltarak maliyeti düşürüyor.

Almanya’da ise bu mümkün değil. Her aşama profesyonel eğitime bağlı. Göçmen öğrenci Varsha Iyer’in sözleri, pek çok kişinin hislerine tercüman:

“Ehliyeti alabiliyorsanız birçok kapı açılıyor. Ama eğer maddi gücünüz yoksa, direksiyon size uzak kalıyor.”

DW Türkçe’ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

Related Posts

Selçuk Bayraktar: TEKNOFEST milli teknoloji hamlesinin meydanıdır

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST KKTC Kapanış Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. 

GES’lerdeki arızaları hızlı tespit edebilecek sistem çalışmaları başladı

Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi (KİÜ) ile 3 üniversitenin ortak geliştirileceği yapay zeka destekli yazılım sayesinde, güneş enerji santrallerindeki (GES) panellerde meydana gelen arızaların anında ve nokta atışı tespit edilmesi amaçlanıyor.

Jeopolitik gerilimler etkisinde lojistikte Türkiye yeni rota olabilir

Küresel ticaretin önemli ayaklarından lojistik sektörü, son yıllarda artan jeopolitik riskler ve ticaret politikalarındaki sert değişimlerin etkisiyle zorlu bir dönemden geçerken, bu dönemde Türkiye, yeni rotaların merkezi olarak öne çıkabilir.

TUSAŞ Genel Müdürü: KAAN’ı 2027’de kesin TEKNOFEST’te görürüz

Milli Muharip Uçağı KAAN’ın son durumunu aktaran TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, “KAAN şu anda gayet güzel gidiyor. 2 tane prototipimiz montaj aşamasında. Bu sene sonuna kadar inşallah birinciyi hazırlayıp, önümüzdeki senenin başında uçuşa geçireceğiz. Hemen arkasından 2’nci geliyor. Önümüzdeki sene sonuna doğru ise 3’üncü uçağımız gelecek. Bunlarla çok yoğun test kampanyası yürütmemiz gerekiyor. Ayrıca KAAN’ı 2027’de kesin TEKNOFEST’te görürüz” dedi.

Yarın açıklanacak, milyonlarca emeklinin kaderini belirleyecek

Emeklilere yapılacak temmuz zammı için kritik enflasyon verisi yarın açıklanacak. TÜİK’in duyuracağı nisan enflasyonuyla birlikte 6 aylık enflasyon farkının 4 aylık bölümü kesinleşmiş olacak.

Avrupa’nın en ucuz işçileri biz olduk

Ücretli çalışanların kaybı gün geçtikçe büyüdü. Aylık ortalama gelir sıralamasında Bulgaristan’ın ardından en kötü ikinci ülke olduk. Asgari ücretlinin bir saatlik emeği, yalnızca bir ekmeğe yetiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir